Sigorta Hukuku

Sigorta Hukuku - 2

Kişiler yaşamları boyunca tehlikelerle karşı karşıya kalmışlar ve bu tehlikelerin kendilerine karşı oluşturduğu her türlü riski en aza indirgemek için tarih boyunca çeşitli yollar aramışlar ve yöntemler geliştirmişlerdir. Tarihte çeşitli fonlar, dernekler, vakıflar ve benzeri topluluk ve kuruluşlar söz konusu riskler en aza indirgenmeye çalışılmıştır. Tarihsel bu sürecin nihayetinde ise sigorta kavramı ortaya çıkmıştır.


Sigorta, sigortacının sigortalıdan alacağı prim karşılığında sigortalının para ile ölçülebilir, yasa ile korumaya değer bir menfaatine zarar veren bir olayın meydana gelmesi halinde bu zararı karşılayacak miktarda tazminat vermesini öngören çift taraflı bir sözleşmedir. Yani kısaca sigorta, gerçek ve tüzel kişilerin meydana gelebilecek zararlara karşı korunmasını sağlayan bir araçtır. Sigorta hukuku ise sigortacılıkla uğraşan kuruluşların çalışmalarını, taraflar arasındaki sigorta ilişkisini ve sigorta ile alakalı olarak akla gelebilecek bilumum ilişkileri inceleyen ve düzenleyen hukuk dalıdır. Sigorta hukuku sayesinde sigortacılığın esasları belirlenir, tarafların menfaatleri koruma altına alınır, hak ve kayıpların önüne geçilir. Sigorta Hukuku ise sosyal sigorta hukuku ve özel sigorta hukuku olarak ikiye ayrılmaktadır.


Sosyal sigorta hukuku devlet tarafından kamu düzeninin ve toplum sağlığının sağlanmasına ilişkin konulardaki sigorta çeşitlerini konu almaktadır. Dolayısıyla bu sigorta hukuku türü kamu hukuku niteliği olan bir borç ilişkisidir. Sosyal sigorta hukukunun öznesi sigortalı olup sosyal sigortalarda Kanun düzenlemeleri dâhilinde sigortalı olmak bir zorunluluktur, isteğe bağlı değildir. Öte yandan özel sigorta hukuku kişilerin hayatta karşılaşacakları tehlikelerin, zarar ve masraf doğuran sonuçlarından kendilerini korumak maksadıyla tedbir aldıkları(zorunlu sigortalar hariç) özel hukuk müessesidir. Söz konusu sigorta türü kanun ile yasaklanmayan her konuda yaptırılabilir.


Sigorta Hukuku günümüzde hızla önem kazanmaktadır ve kişiler olası riskleri bertaraf edebilmek adına özel sigorta türlerine başvurmaktadır. Öyle ki kişilerin mağduriyet yaşamaması ve kişileri korumak adına Devlet tarafından bazı sigorta türlerinin yaptırılması zorunlu hale gelmiştir. Bunlardan en çok bilinenleri Zorunlu Deprem Sigortası ve trafik sigortası olarak bilinen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasıdır. (Trafik sigortası Motorlu Taşıtlar Zorunlu Malî Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ile zorunlu hale gelmiştir.) Devlet, sosyal devlet ilkesi gereği bahsi geçen sigortaların yaptırılmasını zorunlu hale getirerek vatandaşların risklerini minimize etmek istemiştir. Ancak malvarlığı ve hayat sigortalarına konu edinebilecek birçok hususta sigorta zorunluluğu bulunmamakta ve vatandaşlar büyük bir risk altında malvarlıklarını ve yaşamlarını idame ettirmektedirler. İşte bu noktada yukarıda da belirtildiği üzere vatandaşlar özel sigorta türlerine başvurmaktadır. Risklerini minimize etmek isteyen vatandaşlar gün geçtikçe daha çok özel sigorta yaptırmaktadırlar. Özellikle Avrupa ülkelerinde Sigorta sektörü birçok noktada gelişimini tamamlamış iken ülkemizde halen bu gelişim sürmektedir.


Ancak ne yazık ki sigortanın yaptırılmış olması riski tamamen yok etmediği gibi zararın meydana gelmesi halinde de sigorta şirketinden alınacak zarar ödemesi ve tazminat ödemesi gibi sigorta şirketinden hangi hususların talep edilebileceği ve benzeri hususlarda uyuşmazlıklar çıkabilmektedir. Bu uyuşmazlıkların çözümü ise hukuki bilgi ve tecrübeyi gerektirmektedir. Yine sigorta yapılırken hangi sigorta şirketinin seçileceği, poliçede hangi zararların karşılandığı gibi birçok husus hukuki uzmanlık gerektirmektedir. Bu sebeple de hem sigortanın yapılış aşamasından önce hem de riskin gerçekleşmesinden sonra telafisi imkânsız zararların önüne geçmek amacıyla hukuki danışmanlık almakta fayda vardır.


Lexis Hukuki Danışmanlık ve Arabuluculuk Bürosu gerek sigortalılar gerekse de Sigorta Kuruluşlarına uyuşmazlıkların çözümü konusunda her türlü hukuki hizmeti sağlamaktadır. Bu kapsamda dava ve hakem yargılamalarının takibi, arabuluculuk görüşmeleri, çeşitli sigorta poliçelerinden kaynaklı her türlü uyuşmazlığın çözümüne ilişkin yazılı ve sözlü danışmanlık hizmeti Lexis Hukuki Danışmanlık ve Arabuluculuk Bürosu tarafından verilmektedir.


Detaylı bilgi ve danışmanlık almak için İletişim sayfası üzerinden bizlerle iletişim kurabilirsiniz.

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.