Mazeret Dilekçesinin Reddi Bozma Sebebidir!

Mazeret Dilekçesinin Reddi Bozma Sebebidir!
15 Nisan 2025

Adil Yargılanma İlkesi ve Avukat Mazeretlerinin Değerlendirilmesi Üzerine

Hukuk sistemimizin temel ilkelerinden biri, savunma hakkının kutsallığıdır. Adil yargılanma hakkı çerçevesinde, tarafların iddia ve savunmalarını tam anlamıyla sunabilmeleri gerekir. Bu çerçevede, avukatın hava muhalefeti ve sağlık sorunları gibi mücbir sebeplerle duruşmaya katılamaması durumunda, sunduğu mazeret dilekçesinin dikkate alınmaması, savunma hakkının ihlali anlamına gelmektedir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 11.06.2020 tarihli, E. 2019/5897, K. 2020/2229 sayılı kararı da bu hususu açıkça ortaya koymaktadır. Kararda, avukatın sağlık sorunları ve hava muhalefeti nedeniyle duruşmaya katılamadığına dair sunduğu mazeretin mahkemece kabul edilmemesi ve yokluğunda yargılamaya devam edilerek karar verilmesinin, savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Yargıtay, bu durumun hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak, ilgili kararın bozulmasına hükmetmiştir.

Bu karar, yargılamada hakkaniyet ilkesinin gözetilmesi gerektiğini ve savunma hakkının engellenmesinin yargılamanın sıhhatini bozacağını ortaya koymaktadır. Nitekim, Anayasa’nın 36. maddesi de herkesin savunma hakkına sahip olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, avukatın mazeret dilekçesi dikkate alınmadan yapılan yargılamalar hukuka aykırı olup, bozma sebebi teşkil etmektedir.

Sonuç olarak, Yargıtay’ın ilgili kararı ışığında, avukatın mazeretinin dikkate alınmaması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, hukuki güvenliğin ihlali anlamına gelir ve bu durum bozma nedeni olarak değerlendirilmelidir. Mahkemelerin, adil yargılanma hakkını gözeterek, avukatların mazeretlerini hakkaniyet çerçevesinde değerlendirmesi gerekmektedir.

 

KARAR:

 

Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

Dava iş kazası sonucu sigortalının vefatı iddiasına dayalı hak sahiplerinin maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, 03/07/2019 tarihinde davanın 2. kez takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7. maddesine göre İş Mahkemelerinde uygulanan şifahi yargılama usulünü düzenleyen HUMK'un 473 vd. maddeleri 6100 sayılı HMK'nın 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Yasa'nın 316/d bendine göre "hizmet ilişkisinden doğan davalara", 316/g maddesine göre de "Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işlere" basit yargılama usulünün uygulanması gerektiğinden eldeki uyuşmazlığa basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği açıktır.Basit yargılama usulüne ilişkin kurallar HMK'nın 316-322.maddelerinde düzenlenmiş olup Yasa'nın 320/4 maddesine göre basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve Yasa'nın 322/1 maddesine göre bu Kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hâllerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır.

HMK'nın 150. maddesine göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.6100 HMK'nın 30. maddesine "Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür" ve HMK'nın 150/2 maddesinde ifade edildiği üzere "geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez".Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde; Anayasa'nın 141/son ve HMK'nın 30. maddelerine göre "Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması" biçiminde açıklanan temel ilke çerçevesinde davacı tarafın veya davayı takip edeceğini bildiren davalı tarafın duruşmaya katılmama gerekçesi "geçerli bir özür" olarak kabul edilebilir ise davacı tarafın veya davayı takip edeceğini bildiren davalı tarafın "geçerli bir özrü nedeniyle duruşmaya katılmadığı" kabul edilerek dosya işlemden kaldırılmamalıdır.Davacı vekilinin 01/07/2019 tarihli mazeret dilekçesi mahkemeye intikal etmiş olması, mazerette sebep belirtilmemiş ise de elektronik ortamdan vekilin duruşma gününün görülebileceği ve böylelikle hak kaybına yol açılmayacağı anlaşıldığından mazeret dilekçesi geçerli kabul edilerek, yargılamaya devam edilmesi gerekirken HMK 150. maddesi gereğince davanın 2.defa takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

İçeriklerimiz

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararının Tazminat Hukukuna Katkıları ve Zamanaşımı Süresi Üzerindeki Etkileri - yargitay-hukuk-genel-kurulu-kararinin-tazminat-hukukuna-katkilari-ve-zamanasimi-sueresi-uezerindeki-etkileri

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararının Tazminat Hukukuna Katkıları ve Zamanaşımı Süresi Üzerindeki Etkileri

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2008 tarihli, 2008/10-243 E., 2008/259 K. sayılı kararında maluliyet oranındaki artış, “yeni bir olgu” olarak kabul edilmiştir. Bu yaklaşım, ...

Trafik Para Cezalarına İlişkin Yönetmelikteki Süre ve İndirim Oranına Dair Bilgilendirme - trafik-para-cezalari

Trafik Para Cezalarına İlişkin Yönetmelikteki Süre ve İndirim Oranına Dair Bilgilendirme

31 Ocak 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan düzenleme ile, trafik cezalarına ilişkin önemli değişiklikler yapıldı. Erken ödeme süresi bir aya çıkarıldı ve cezadan yapılan indir...

Tam Yargı Davalarında Miktar Artırımında Faiz Başlangıç Tarihi: Danıştay İçtihadı İle Netleşen Uygulama - tam-yargi-davalarinda-miktar-artiriminda-faiz-baslangic-tarihi-danistay-ictihadi-ile-netlesen-uygulama

Tam Yargı Davalarında Miktar Artırımında Faiz Başlangıç Tarihi: Danıştay İçtihadı İle Netleşen Uygulama

16 Nisan 2025 tarihli Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararıyla, tam yargı davalarında miktar artırımına uygulanacak faiz tarihine ilişkin farklı yargı kararları arasında b...

Diş Kırığı Kemik Kırığı Sayılmaz: Ceza Artırımı Yapılamaz - dis-kirigi-kemik-kirigi-sayilmaz-ceza-artirimi-yapilamaz

Diş Kırığı Kemik Kırığı Sayılmaz: Ceza Artırımı Yapılamaz

Adli Tıp’a göre diş kırığı, kemik kırığı sayılmaz. Bu nedenle ceza artırımı yapılamaz. Yargıtay 3. CD 2020/16789 E., 2021/1852 K. sayılı kararında, diş kırığı gerekçesiyle verilen ...

Mahkûmiyet Kararı Suçtan Sonra ise “Sabıka” Sayılmaz: Takdiri İndirimi Etkilemez !! - mahkumiyet-karari-suctan-sonra-ise-sabika-sayilmaz-takdiri-indirimi-etkilemez

Mahkûmiyet Kararı Suçtan Sonra ise “Sabıka” Sayılmaz: Takdiri İndirimi Etkilemez !!

Suç tarihinden sonra kesinleşen mahkûmiyet kararı, sanığı sabıkalı yapmaz. Bu nedenle takdiri indirim uygulanmaması hukuka aykırıdır. Yargıtay 7. CD 2015/13860 sayılı kararıyla bu hususa dikkat çekmiştir. Tüm detaylar bu yazımızda!!

Kolluk Beyanlarının Delil Niteliği: Mahkeme Aşamasında Reddedilen İfadelerin Hukuki Geçerliliği - kolluk-beyanlarinin-delil-niteligi-mahkeme-asamasinda-reddedilen-ifadelerin-hukuki-gecerliligi

Kolluk Beyanlarının Delil Niteliği: Mahkeme Aşamasında Reddedilen İfadelerin Hukuki Geçerliliği

Kollukta alınan ifade, tanığın mahkemede bu beyanı reddetmesi hâlinde delil olarak değerlendirilemez. Yargıtay 3. CD, 2021/9002 E., 2022/8125 K. sayılı kararında bu durumu açıkça ortaya koymuştur. Tüm detaylar bu yazımızda!!

Mazeret Dilekçesinin Reddi Bozma Sebebidir! - mazeret-dilekcesinin-reddi-bozma-sebebidir

Mazeret Dilekçesinin Reddi Bozma Sebebidir!

Avukatın sağlık ve hava koşullarına dayalı mazeret dilekçesinin reddedilmesi, savunma hakkının ihlalidir. Yargıtay 21. HD, 2020 tarihli kararında bu durumun bozma sebebi olacağını açıkça ortaya koymuştur. Tüm detaylar bu yazımızda!!

UYAP’tan Gönderilen Mazeret Dilekçesi Duruşma Esnasında Sunulursa Dikkate Alınmak Zorunda! - uyap-tan-goenderilen-mazeret-dilekcesi-durusma-esnasinda-sunulursa-dikkate-alinmak-zorunda

UYAP’tan Gönderilen Mazeret Dilekçesi Duruşma Esnasında Sunulursa Dikkate Alınmak Zorunda!

Duruşma esnasında UYAP üzerinden sunulan mazeret dilekçesinin dikkate alınması gerektiğine dair Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2024 tarihli kararı, uygulamada sık karşılaşılan bir duruma netlik kazandırıyor. Tüm detaylar bu yazımızda!

Yalancı Tanık Hükme Esas Alınmışsa: Yargılamanın Yenilenmesi Mümkün mü? - yalanci-tanik-huekme-esas-alinmissa-yargilamanin-yenilenmesi-muemkuen-mue

Yalancı Tanık Hükme Esas Alınmışsa: Yargılamanın Yenilenmesi Mümkün mü?

Ceza davasında tanığın yalan söylediği sonradan ortaya çıkarsa ne olur? Yargıtay kararına göre, hükme esas alınan yalancı tanık nedeniyle yargılamanın yenilenmesi mümkün! Detayları bu yazımızda !!

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.