Komşuluk Hukuku Kapsamında Ev ve Süs Hayvanlarının Bakımı
KOMŞULUK HUKUKU KAPSAMINDA EV VE SÜS HAYVANLARININ BAKIMI
;
Komşuluk Hukuku Nedir?
Komşuluk hukuku 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’una göre birbirine komşu olan iki malikin hak ve yükümlülükleridir. Komşuluk Hakkı Türk Medeni Kanun m.737 ve devamında düzenlenmiştir.
Buna göre ‘’Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.
Kat Malikleri Kanunu madde 18’de ise ‘’Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.’’ hükmü yer almaktadır. Tüm bu düzenlemelerde de belirtildiği üzere kişilerin taşınmaz mülkiyeti sınırsız olmayıp diğer hak sahiplerine zarar verebilecek tüm eylemler yasaklanmıştır.
Evcil Hayvan
Hayvanları Koruma Kanunu’nun 3. Maddesinde evcil hayvan tanımlanmış. Buna göre evcil hayvan; insan tarafından kültüre alınmış ve eğitilmiş hayvanlardır. Kanun evcil hayvan teriminde bir kısıtlamaya gitmeyerek insan tarafından muhafaza altına alınmış, bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenen her türlü hayvanı içerisine almaktadır. Ancak aynı kanunun 14. Maddesi gereğince bazı ırklar yasaklı kapsama alınmıştır.
Diğer bir düzenleme ise 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu’nun 5. Maddesinde yer almaktadır. Buna göre “Hayvan sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirleri almakla yükümlü olup; zamanında ve yeterli seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan zararları tazmin etmek zorundadırlar.’’ denilmiştir.
Hayvanların Hukuki Statüsü
Hayvanlar farklı hukuk sistemlerinde farklı hukuki statülere sahiptir. Bu görüşler temelde ikiye ayrılmaktadır; hayvanın eşya olduğunu savunan görüş ve hayvanın eşya olmadığını savunan görüş.
Türk hukuk sisteminde ise hayvanların eşya statüsünde olmadığına dair herhangi bir düzenleme olmamakla birlikte hayvanlara kötü muameleyi engellemek amacıyla 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kabul edilmiştir ve ilgili kanunun 4. Maddesinde yer alan ‘’Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir’’ hükmü gereğince hayvanların eşya statüsünde olmadığı genel olarak kabul edilmektedir. Ancak bu kabul hayvanların eşyaya dair genel hükümlerinin uygulanmasına engel değildir.
Yani hayvanlar da eşyalar gibi satış, bağışlama gibi sözleşmelere konu olabilmektedirler. Özetle bu hüküm hayvanlara bir kişilik vermemekle birlikte hayvanları salt eşya olarak kabul edilmediğini, bakımını üstlenen kişiye mülkiyet hakkını doğrudan vermediğini ve hayvana kötü davranılamayacağını düzenler.
KONUTTA EV VE SÜS HAYVANLARININ BESLENMESİ
Hayvanların konutta beslenmesi hususunda beslenilen konutun niteliği önemlidir. Burada ele alınan temel özellik konutun kat mülkiyetine tabi olup olmamasıdır. Kat Mülkiyeti Kanunu 1. madde ‘’ Tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen, depo gibi bölümlerinden ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olanları üzerinde, o gayrimenkulün maliki veya ortak malikleri tarafından, bu Kanun hükümlerine göre, bağımsız mülkiyet hakları kurulabilir.’’ denilmekle kat mülkiyetine tabi olan taşınmazlar belirtilmiştir.
1. Hayvanın Kat Mülkiyetine Tabi Olmayan Bir Konutta Beslenmesi Durumunda
Ev ve süs hayvanlarının kat mülkiyetine tabi olmayan taşınmazlarda bakılması durumunda hayvanın komşunun talebi ile tahliyesi ancak komşuluk hukuku ve taşınmaz malikinin hukuki sorumluluğu kapsamında olabilir. Bu da ancak TMK m737 ve devamı gereğince taşkın kullanım halinde ortaya çıkmaktadır. “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.’’
Bu hüküm gereğince hayvanın komşuları rahatsız edecek kadar kötü koku yayması, geceleri aşırı havlaması gibi durumlar hoş görülebilecek dereceyi aşan rahatsızlık olarak ele alınabilir. Hakim burada yerel örf ve adete, taşınmazın durumu ve niteliğine bakarak hoşgörü sınırının belirleyecektir. Hayvan tarafından ortaya çıkan rahatsızlık hoşgörü seviyesinin üzerinde ise hakim tahliye kararı verebilmektedir. Ancak hakimin tahliye kararından önce söz konusu rahatsızlığın başka bir şekilde giderilmesinin mümkün olup olmadığını araştırması gerekir.
2. Hayvanın Kat Mülkiyetine Tabi Bir Konutta Beslenmesi Durumunda
Ev ve süs hayvanlarının kat mülkiyetine tabi olan taşınmazlarda bakılması durumunda Kat Mülkiyeti Kanunu madde 18’de “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.’’ denilmektedir.
Bu sebeple hayvanın aşırı gürültü yapması, ortak yerlere zarar vermesi saldırgan nitelikte olması gibi sebepler hayvanın tahliyesini haklı çıkarabilecektir. Ancak yine tahliye kararı verilebilmesi için bunun son çare olması gerekir.
a. Yönetim Planında Hüküm Bulunması Halinde
Ev ve süs hayvanlarının kat mülkiyetine tabi olan taşınmazlar bakımından önemli olan diğer bir husus ise Yönetim Planıdır. Kat Mülkiyeti Kanunu 9. Maddesi’nde ‘’Kat mülkiyetine veya kat irtifakına ait kütük kaydında veya kat malikleri arasındaki sözleşmede veya yönetim planında veya bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, kat mülkiyetinden doğan anlaşmazlıklar, Medeni Kanun ve ilgili diğer kanunlar hükümlerine göre karara bağlanır.’’ denilmiştir.
Yine Kat Mülkiyeti Kanunu madde 27’de “Anagayrimenkul, kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim tarzı, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu kurul tarafından kararlaştırılır.’’ hükmü yer almaktadır. Bu hüküm gereğince tarafların yapacakları anlaşmalar TMK’nin düzenleyici hükümlerinden öncelikli olarak uygulanacaktır.
Yukarıda bahsedilen hükümler bir arada değerlendirilince genel kurulca hazırlanan yönetim planında ev ve süs hayvanlarının beslenemeyeceğine dair hüküm alması halinde bu hüküm geçerli olmaktadır.
b. Yönetim Planında Hüküm Bulunmaması Halinde
Yönetim planında herhangi bir yasaklama bulunmamakta ise Kat Mülkiyeti Kanunu 18. Maddesi “Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.’’ ortak mahalde, bağımsız bölgede hayvan bakma yasağıdan bahsedebilir. Ancak yönetim planında herhangi bir hüküm bulunmasa dahi yukarıda belirten hüküm gereğince hayvanın rahatsızlık vermesi sebebiyle şikayet edilmesi halinde uyuşmazlık mahkeme tarafından tespit edilir.
Yönetim Planına Sonradan Eklenen Yasaklamanın Etkisi Nedir?
Oy çokluğu ile yönetim planının apartman veya sitede evcil hayvan beslenmez şeklinde değiştirilmesi durumunda, alınan karar kural olarak daha önceden evlerinde evcil hayvan besleyen kişileri etkilemeyecektir. Ancak bu kararın alınmasından sonra apartman veya siteye yerleşen evcil hayvan sahiplerini bu kararın etkileyeceğini belirtelim.
Önemle belirtmek gerekir ki bu yazıdaki bilgilerin tamamı genel bir bilgilendirme içermekte olup hukuki danışmanlık ve reklam gibi algılanmamalıdır. Yaşanılan her bir olay ve uyuşmazlığın bağımsız biçimde ayrı bir hukuki değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Ayrıca her bir hukuki konu ve meselenin çözümü uzman bilgisi gerektirmektedir. Bu sebeple de karşı karşıya kaldığınız hukuki uyuşmazlıklar ve olaylar için yetkin bir avukattan hukuki danışmanlık almanızı, Yargıya taşınan uyuşmazlıklar açısından da dosyalarınızı yetkin bir avukat aracılığı ile takip etmenizi öneririz. Yukarıdaki makale ile ilgili olarak veya her türlü hukuki destek ve danışmanlık için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
İletişim Formu
YASAL UYARI
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.