Kaza Tespit Tutanağı Tek Başına Davaya Konu Edilebilir Mi?

Kaza Tespit Tutanağı Tek Başına Davaya Konu Edilebilir Mi? - 42

KAZA TESPİT TUTANAĞI TEK BAŞINA DAVAYA KONU EDİLEBİLİR Mİ?

 

       2918 sayılı Karayolları Kanunu ve Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre trafik kazası tespit tutanağı; “ kazanın oluş nedenlerini, iz ve delillerini belirleyen tutanak ”tır.

 

     Anayasa Mahkemesi ise 15.04.2015 tarih ve 2013/7304 başvuru numaralı kararında trafik kazası tespit tutanağını şu şekilde tanımlamıştır; “ tek başına hüküm kurmak için yeterli olmayan ve yalnızca ispat vasıtası olan(belge)“ 

 

      Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 18/06/2019 tarih ve E:2018/4357, K:2019/9639 sayılı ilamında ise kaza tespit tutanağı; "Trafik Kazası tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek cezai ve hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge” şeklinde tanımlanmaktadır. 

 

       Günlük hayatta da sıkça karşılaştığımız kaza tespit tutanağı bir idari işlem midir? İdari yaptırım mıdır? Bu belgenin iptali istenebilir mi ve istenebilirse görevli yargı mercii neresidir? soruları akıllara gelebilir. Bunun için öncelikle trafik kaza tespit tutanaklarının hukuki niteliği ortaya konmalıdır. 

 

         5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 10. maddesi çerçevesinde, Sulh Ceza Hakimliğine görev yükleyen “Diğer Kanun” niteliğindeki 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile bu Kanun dayanak alınarak çıkarılan Karayolları Trafik Yönetmeliğinde, trafik kazası tespit tutanağının iptali için Sulh Ceza Hakimliğine başvurulacağı yönünde herhangi bir hu ku m bulunmamaktadır. Trafik kazası tespit tutanağı, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun “İdari Yaptırımlar” başlıklı 16. maddesinde yer alan idari para cezası ile idari yaptırımlar kapsamına da girmemektedir.

 

         Özel Kanunlarla çözümü Sulh Ceza Hakimliklerine bırakılmamış, idari yaptırım, işlem veya tedbir niteliğinde bulunmayan trafik kazası tespit tutanağının, adli veya idari yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görülmesi sırasında, o mahkemelerce değerlendirilecek bir tutanak olduğundan, kaza tespit tutanağına yönelik iptal isteminin, bu açıdan da Sulh Ceza Hakimliğinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır. 

 

          Nitekim aynı yönde çeşitli yargı mercilerince verilen kararlar aşağıdaki gibidir;

 

       Yargıtay 19. Ceza Dairesine göre “Trafik kazası tespit tutanağı, bir idari yaptırım veya tedbir niteliğinde bulunmayan durum tespitinden ibarettir. İdari yaptırım veya tedbir niteliği de bulunmayan bu belge, adli veya idari yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görülmesi sırasında, o mahkemelerce değerlendirilecek bir tutanak olduğundan, kaza tespit tutanağına yönelik iptal isteminin, bu açıdan da Sulh Ceza Hakimliğinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır. Trafik kazası tespit tutanağı, mahiyeti itibarıyla ileride çıkabilecek uyuşmazlıklarda, bir idari işleme veya adli yargının görev alanına giren konularda bir mahkeme kararına konu edildiği takdirde, ilgililerce idari işlem veya adli mercilerce verilen kararın kanun yolu incelemesinde, itirazların ileri sürülebileceği belge olduğu anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Aksaray 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/07/2019 tarihli ve 2019/1890 değişik iş sayılı kararının CMK'nin 309/4-a maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA“ (Yargıtay 19. CD 16.06.2021 tarih ve E:2020/3135, K:2021/6717 sayılı ilamı)

 

Yargıtay 7. Ceza Dairesine göre de “trafik kazası tespit tutanağının adlî yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların çözümü sırasında mahkemesince 3 değerlendirilebileceği ve yalnızca kaza tespit tutanağına yönelik iptal isteminin Sulh Ceza Hakimliğince görülmesi olanağı bulunmadığı “ söz konusudur. (Yargıtay 7. CD. 02.11.2021 tarih ve E:2021/25295, K:2021/14114 sayılı ilamı)

 

Uyuşmazlık Mahkemesine göre ise “Mevzuat kısmında ayrıntılı olarak belirtilen düzenlemelere göre, trafik kazası tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olup, idari işlem niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görümü sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, 09/08/2020 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının iptali istemine yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır. “ (Uyuşmazlık Mahkemesi 03.05.2021 tarih ve E:2021/248, K:2021/266 sayılı ilamı)

 

Bu kararlardan da anlaşılacağı üzere trafik kaza tespit tutanaklarının içeriğinin doğru olmadığı vs. iddiaları, ilgili olduğu uyuşmazlıkla ilgili olarak açılacak bir davada ileri sürülebilir. Trafik kazası tespit tutanağı idari yaptırım niteliğinde olmayıp durum tespitine ilişkin olduğundan, sulh ceza hakimliği nezdinde iptali mümkün değildir. İlgili olduğu ana uyuşmazlık konusuna göre adli veya idari yargı yerlerinde değerlendirilebilecektir. 

 

Peki trafik kaza tespit tutanağı tek başına yargılamaya konu edilebilir mi? Bu sorunun cevabı ‘’hayır’’ olacaktır ancak bu durumda bir hak ihlali meselesi gündeme gelebilir. 

 

Ancak Anayasa Mahkemesi, bir kararında konu ile ilgili olarak şu ifadelere yer vermiştir; “başvurucu, karıştığı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle uğradığı zararı sigorta poliçesine dayanarak sigorta şirketinden veya karşı taraftan istemesi mümkün olduğu halde hukuk mahkemelerinde böyle bir dava açmamıştır. Başvurucunun, açacağı böyle bir davada kaza tespit tutanağında belirtilen kusur oranına itiraz ederek bir bilirkişi raporu ile kusur oranının yeniden tespitini istemesi mümkündür. Buna karşın başvuruya konu kaza nedeniyle henüz ne bir ceza soruşturması başlatılmış ne de bir hukuk davası açılmıştır. Tek başına hüküm kurmak için yeterli olmayan ve yalnızca ispat vasıtası olan kaza tespit tutanağının tutulması ve iptal isteminin reddedilmesinden dolayı, başvurucunun güncel bir hakkının ihlal edildiğinden söz edilemez.“ Karardan da anlaşıldığı üzere trafik kaza tespit tutanağının tamamen yargı denetimi dışında olmadığı, ilgili olduğu ana uyuşmazlık ile birlikte dava konusu edilebilme olanağı bulunduğu gerekçesiyle trafik kazası tespit tutanağının tek başına yarğı denetimine tabi tutulamamasını hak ihlali olarak değerlendirmemektedir. (Anayasa Mahkemesi 15.04.2015 tarih ve 2013/7304 bireysel başvuru numaralı kararı)

 

 

 

İçeriklerimiz

Adres
BALGAT MAH. DOKTOR SADIK AHMET CADDESİ KREŞ APT. NO:49/1 ÇANKAYA ANKARA

İletişim Formu

YASAL UYARI

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.