Hukuka Aykırı Arama: Deliller de Şüpheli!
Hukuka Aykırı Arama: Deliller de Şüpheli!
Konut dokunulmazlığı, Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile güvence altına alınmış temel haklardan biridir. Hukuka uygun bir konut araması yapılabilmesi için belirli usullere uyulması gerekir. Bu kapsamda, arama sırasında ihtiyar heyetinden veya komşulardan en az iki kişinin kesintisiz olarak bulunması zorunludur. Aksi takdirde, yapılan arama hukuka aykırı sayılır ve elde edilen deliller yargılamada hükme esas alınamaz. Bu kural, kişilerin özel hayatlarının keyfi müdahalelerden korunmasını sağlamaya yöneliktir. Hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılması adil yargılanma hakkını da ihlal edecektir.
Konut araması sırasında aranan konutta o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi kesintisiz bir şekilde bulundurulmamış ise arama işlemi ve elde edilen deliller hukuka aykırı sayılıp hükme esas alınamaz.
Yargıtay 10. CD, E. 2023/291, K. 2023/5294, 07.06.2023
5271 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında "Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur" hükmünün düzenlendiği, söz konusu hüküm gereği, "ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi"nin aramanın başından sonuna kadar hazır bulundurulmalarının zorunluğu olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.02.2020 tarih ve 2016/18-1146 Esas, 2020/68 Karar sayılı kararında bahsedildiği üzere "kollukça yapılan aramalarda arama tanığı bulundurma zorunluğunun kabul edilme sebebinin ileride doğabilecek iddiaların, aslında orada olmayan delillerin görevlilerce yerleştirildiği gibi uygulamada sıklıkla karşılaşılan suçlamaların önüne geçmek ve böylece aramanın her türlü şüpheden uzak bir şekilde yapılmasını ve arama sonucunda elde edilen delillerin güvenilirliğini sağlamak olduğu", 5271 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı olarak "ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi hazır bulundurulmaksızın yapılan aramanın icrası bakımından hukuka aykırı olduğu ve bu arama işlemi sırasında ele geçirilen delillerin de hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş olduğu", 5271 sayılı Kanun'un yüklenen suçun, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebileceği hükmünü düzenleyen 217 nci maddesinin ikinci fıkrası ile kanuna aykırı olarak elde edilen delilin reddolunacağı hükmünü düzenleyen 206 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hukuka uygun elde edilmeyen delillerin ispat aracı olarak kabul edilmeyeceği ve hükme esas alınmayacağı hususları gözetilerek yapılan incelemede;
5271 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı olarak sanığa ait evde yapılan arama sırasında sadece mahalle muhtarının hazır bulundurulduğu, bunun dışında ihtiyar heyetinden veya komşulardan bir kişinin daha aramanın başından sonuna kadar hazır bulundurulmadığı, arama esnasında evde bulunan ve sanıkla aynı ikamette oturan annesi ...'in 5271 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen kişilerden olmadığı görülerek yapılan incelemede, yukarıdaki açıklamalar ışığında sanığa ait evde yapılan arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı olarak elde edilmiş delil niteliğinde olduğu ve mahkûmiyet hükmüne esas alınamayacağı; sanığın tümnaşamalarda hukuka aykırı arama sonucu bulunan uyuşturucu maddelerin varlığını ve zilyetliğini kabul etmesinin, delillerin hukuka aykırı olarak elde edilmiş olduğunu bertaraf etmeyeceği, bu anlamda sanığın tanık ...'da ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sakladığına ilişkin ikrarının da hukuka uygun bir ikrar sayılmayacağı anlaşıldığından, evde ele geçirilen uyuşturucu madde dışında uyuşturucu madde ticareti yapıldığına ilişkin hukuka uygun başkaca bir delil bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden ... Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 07.04.2021 tarihli ve 2021/913 Esas, 2021/1337 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA.
İletişim Formu
YASAL UYARI
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.