Drift ve Alkol Fiili Nedeniyle Uygulanan Trafik Yaptırımlarında Yargı Yolu: İdari Yargı

Drift ve Alkol Fiili Nedeniyle Uygulanan Trafik Yaptırımlarında Yargı Yolu: İdari Yargı
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında "drift yapmak" ve "alkollü araç kullanmak" gibi ciddi trafik ihlalleri nedeniyle uygulanan idari para cezaları, ehliyete el koyma ve aracın trafikten men edilerek yediemin otoparkına çekilmesi gibi işlemler hakkında hangi yargı yerinin görevli olduğu konusu uzun süredir tartışmalara neden olmaktaydı.
Uyuşmazlık Mahkemesi, 2023/617 E. ve 2024/35 K. sayılı kararı ile bu konuya netlik getirmiştir. Kararda, idari para cezaları ile birlikte sürücü belgesine geçici olarak el konulması ve aracın trafikten men edilerek yediemin otoparkına çekilmesi işlemlerinin birlikte uygulandığı olaylarda, tüm uyuşmazlıkların idari yargıda görülmesi gerektiği oy birliğiyle karara bağlanmıştır.
Somut olayda davacı, drift yaptığı gerekçesiyle 20.342 TL ve alkollü araç kullandığı gerekçesiyle 5.096 TL idari para cezası ile cezalandırılmış, ehliyetine 2 ay süreyle el konulmuş ve aracı da 60 gün süreyle trafikten men edilmiştir. Bu işlemlerin iptali için önce sulh ceza hâkimliğine başvurulmuş, ancak adli yargı yerince görevsizlik kararı verilerek dosya idari yargıya gönderilmiştir. İdare mahkemesi ise tekrar görevsizlik kararı vererek dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesi’ne iletmiştir.
Mahkeme, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27/8. maddesi gereğince, aynı kişi hakkında idari yargı yerinde dava konusu yapılabilecek işlemlerin bulunması hâlinde, idari para cezalarına ilişkin itirazların da idari yargıda incelenmesi gerektiğine karar vermiştir.
Sonuç olarak:
Drift ve alkol nedeniyle verilen para cezası, ehliyete el koyma ve araç men işlemleri birlikte uygulandığında, bu işlemlerin tamamı idare mahkemesi tarafından incelenmelidir. Bu karar, uygulamada sıkça karşılaşılan görev karmaşasını ortadan kaldırarak önemli bir emsal teşkil etmektedir.
K A R A R
Davacı : S.B
Davalı : İçişleri Bakanlığı
I. DAVA KONUSU OLAY
1. Davacı, dava dilekçesinde 10/08/2023 tarihinde saat 00.38 sularında kendisine Karayolu Trafik Kanunu'nun 67/1-d maddesi uyarınca, MB seri no ve 14231811 sıra nolu makbuzla 20.342 TL idari para cezası; Karayolu Trafik Kanunu'nun 48/5 maddesi uyarınca MB seri no'lu 14231723 sıra nolu makbuzla 5.096 TL idari para cezası verilerek, ehliyetine 2 ay süre ile el konulduğunu ve ayrıca aracına da60 gün süreyle el konularak Saraycık yediemin oto parkına çekildiğini ileri sürerek, bu işlemlerin iptali istemiyle adli yargı yerine başvuruda bulunmuştur.
II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ
A. Adli Yargıda
2. Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliği 31/08/2023 tarih ve D.İş. No. 2023/5960 sayılı kararı ile, talep hakkında karar verme yetkisinin idari yargı makamlarında bulunduğu ve davanın konusunun Hakimliklerinin görevine girmediğinden talebin reddine, kararın kesinleşmesinden sonra 30 gün içinde görevli ve yetkili İdari yargı yerine başvuru yapmakta muhtariyetine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir :
"...muterizin dilekçesinde özetle 'hakkında ceza tutanağı düzenlendiğini, kendisinin hiçbir şekilde drift yapmadığını, aracının otoparka çekilmesi kararına itiraz ettiğini" beyan etmesi, bu kapsamda muterizin talebinin hem idari para cezasına hem de aracın trafikten men edilmesi kararına yönelik olduğu, 5326 sayılı yasanın 27/8 maddesinde "İdari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceğinin" açıkçahüküm altına alınması, Uyuşmazlık Mahkemesinin emsal nitelikteki ve benzer olaya ilişkin 2021/427 Esas 2021/393 Karar sayılı ilamının içeriği ve ayrıca Yargıtay 19. Ceza Dairesinin emsal nitelikteki 2018/651 Esas, 2019/7094 Karar sayılı ilamı ile 2015/99 Esas, 2015/742 Karar sayılı ilamları karşısında..."
3. Davacı vekili, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
B. İdari Yargıda
4. Ankara 5. İdare Mahkemesi 09/11/2023 tarih ve E. 2023/1644 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu, bu nedenle Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2023/5960 Değişik İş numaralı dosyasının, dava dosyası ile birlikte görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"... Bu durumda, davacı tarafından; iki adet trafik idari para cezasının ve ehliyete iki (2) ay süreyle el konma işlemi ile aracın altmış (60) gün trafikten men edilerek yediemin otoparkına çekilmesi işleminin iptali istemiyle açılan ve idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmayan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlığı çözmekte görevli yargı yerinin adli yargı mercileri olduğu sonucuna varıldığından, yukarıda aktarılan 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca, görevli yargı merciinin belirlenmesi için, Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması gerekmiştir."
III. İLGİLİ HUKUK
5. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Trafik zabıtasının görev ve yetki sınırı ile genel zabıtanın trafik hizmetlerini yürütmeye ilişkin yetkisi” başlıklı 6. maddesi şöyledir:
"Trafik zabıtası ve genel zabıtanın görev ve yetki sınırı;
a) Trafik zabıtası:
(Birinci fıkra mülga: 17/10/1996-4199/4 md.)
Trafik zabıtası görevi sırasında karşılaştığı acil ve zorunlu hallerde genel zabıta görevi yapmakla da yetkilidir.
Mülki idare amirlerince, emniyet ve asayiş bakımından zorunlu görülen haller dışında, trafik zabıtasına genel zabıta görevi verilemez, araç, gereç ve özel teçhizatı trafik hizmetleri dışında kullanılamaz.
b) (Değişik: 21/5/1997-4262/1 md.) Genel Zabıta:
Trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde polis; polisin ve trafik teşkilatının görev alanı dışında kalan yerlerde de jandarma, trafik eğitimi almış subay, astsubay ve uzman jandarmalar eliyle yönetmelikte belirtilen esas ve usullere uygun olarak trafiği düzenlemeye ve trafik suçlarına el koymaya görevli ve yetkilidir.”
6. 2918 sayılı Kanun'un "Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı" başlıklı 48. maddesinin 5. fıkrası şöyledir :
" Yapılan tespit sonucunda, 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile, 700 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi altı ay süreyle geri alınır. Hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı 0.21 olarak uygulanır. Alkollü olarak araç kullanma nedeniyle sürücü belgesi geri alınan kişiye, son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde; ikinci defasında 877 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri iki yıl süreyle, üç veya üçten fazlasında ise, 1.407 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri her seferinde beşer yıl süreyle geri alınır. Sürücü belgelerinin herhangi bir nedenle geçici olarak geri alınmış olması hâlinde belirtilen süreler, geçici alma süresinin bitiminde başlar."
7. 2918 sayılı Kanun'un “Araç manevralarını düzenleyen kurallar” başlıklı 67. maddesi şöyledir :
“Manevralarda aşağıdaki kurallar uygulanır.
a) Sürücülerin, park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken veya park yaparken taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır.
b) Yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye gitmek yasaktır. İzin verilen hallerde bu manevraları yapacak sürücüler, karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yaratmamak zorundadır.
c) Dönüşlerde veya şerit değiştirmelerde sürücülerin niyetlerini dönüş işaret ışıkları veya kol işareti ile açıkça ve yeterli şekilde belirtmesi, işaretlerin manevra süresince devam etmesi ve biter bitmez sona erdirilmesi zorunludur.
d) (Ek:18/10/2018-7148/22 md.) Herhangi bir zorunluluk olmaksızın, karayollarında dönüş kuralları dışında bilerek ve isteyerek aracın el freninin çekilmesi suretiyle veya başka yöntemlerle aracın ani olarak yönünün değiştirilmesi veya kendi etrafında döndürülmesi yasaktır.
(Değişik:18/10/2018-7148/22 md.) Bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri hükümlerine uymayan sürücülere 235 Türk lirası idari para cezası verilir. Aynı fıkranın (d) bendi hükümlerine uymayan sürücülere 5.010 Türk lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri altmış gün süreyle geri alınır. Ayrıca, araç altmış gün süre ile trafikten menedilir. Bu şekilde sürücü belgesi geri alınanlar psiko-teknik değerlendirmeden ve psikiyatri uzmanının muayenesinden geçirilerek sürücü belgesi almasına mâni hâli olmadığı anlaşılanlara bu Kanun kapsamında verilen trafik idari para cezalarının tahsil edilmiş olması şartıyla geri alma süresi sonunda belgeleri iade edilir.
(Ek:18/10/2018-7148/22 md.) Son ihlalin gerçekleştiği tarihten geriye doğru beş yıl içinde bu madde kapsamında sürücü belgesi ikinci defa geri alınanların sürücü belgeleri iptal edilir. Belgesi iptal edilenlerin tekrar sürücü belgesi alabilmeleri için; sürücü kurslarına devam etmeleri ve yapılan sınavlarda başarılı olarak motorlu taşıt sürücüsü sertifikası almaları gerekir. Bu kişilerin sürücü kurslarında eğitime başlayabilmeleri için tabi tutulacakları psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesi sonucunda sürücülüğe engel hâli bulunmadığını gösterir belgenin sürücü kursuna ibrazı zorunludur."
8. 2918 sayılı Kanun’un Adli Kovuşturma ve Cezaların Uygulanması başlıklı Dokuzuncu Kısım’a dahil “Bu Kanun'daki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri” başlığı altında düzenlenen 112. maddesinin ilk paragrafında, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Kanun'daki hafif para cezasını veya bu Kanun'daki hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılacağı ifade edilmiş, böylelikle sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin uygulamalar, trafik ve sulh ceza mahkemelerinin görevi dışında tutulmuş iken, 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle yapılan değişiklik ile, maddenin başlığı, “Sürücü belgelerinin geri alınmasında ve iptalinde yetki” şeklinde olup, maddenin ilgili kısımları ise şöyledir:
"Bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevlilerin ve trafik tescil kuruluşlarınınyetkilendirildiği haller hariç olmak üzere, sürücü belgelerinin geri alınmasına ve iptaline sulh ceza mahkemeleri karar verir.
Bu Kanunun 51 inci maddesinin ihlali ve 118 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı '100 ceza puanını doldurmak' eylemi nedeniyle sürücü belgelerinin geri alınmasına yine bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler yetkilidir.
Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması veya iptaline dair verilen kesinleşmiş mahkeme kararı örnekleri, sürücülerin sicillerine işlenmek üzere mahkemelerce ilgili trafik birimlerine gönderilir.
Bu Kanuna göre görülen davalar, diğer kanunlara göre görülen davalarla birleştirilemez..."
9. 30/03/2005 tarih ve 5326 sayılı Kanun'un "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesini değiştiren 06/12/2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun’un 31. maddesi ise şöyledir:
"(1) Bu Kanunun;
a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,
b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,
uygulanır."
10. 5326 sayılı Kanun’un “Saklı tutulan hükümler” başlığını taşıyan 19. maddesi şöyledir:
"(1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;
a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,
b) İşyerinin kapatılması,
c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,
d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması, gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır.”
11. 5326 sayılı Kanun'un "Başvuru yolu" başlıklı 27. maddesinin 1. ve 8. fıkraları şöyledir:
"(1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.
...
(8) (Ek: 6/12/2006-5560/34 md.) İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görülür."
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
A. İlk İnceleme
12. Uyuşmazlık Mahkemesinin Rıdvan GÜLEÇ'in Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 05/02/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosya sureti ekinde adli yargı kararı ve kesinleşme şerhi ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
B. Esasın İncelenmesi
13. Raportör-Hâkim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ileDanıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
14.Dava, 2918 sayılı Kanun’un 67/1-d. maddesi uyarınca verilen idari para cezası, sürücü belgesi geri alma tutanağı ve araç trafikten men tutanağının iptali ile aynı Kanun'un 48/5. maddesi uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılmıştır.
15. Uyuşmazlık Mahkemesi, 2918 sayılı Kanun’un 116. maddesi kapsamında araç tescil plakasına göre düzenlenenler dışında trafik zabıtasınca uygulanan idari para cezalarına karşı açılan davaları bu uygulamanın idari ceza kapsamında bulunması, Kanun'da idari cezalarla ilgili davalarda görevli yargı yerini açıkça belli eden bir hükme yer verilmemesi, 12/07/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki hali ile,bu Kanun'da gösterilen adli cezalara hükmetmekle görevli mahkemeye işaret eden 112. maddeye de herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında ve göreve ilişkin genel ilkelere göre idari yargının görev alanında görmüştür.
16. 01/06/2005 tarihinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yürürlüğe girmesi üzerine Uyuşmazlık Mahkemesince, sözü edilen Kanun’un diğer kanunlarda düzenlenen idari yaptırımlar ile bunlara karşı yapılacak itirazlara ilişkin görev hükümleri üzerindeki etkisinin incelenmesi sonucunda, diğer kanunlarda düzenlenen idari yaptırımın, dayanağı olan kanunun amacı dikkate alınarak, Kabahatler Kanunu’nun 1., 2., 16. ve 19. maddelerinde belirtilen koşulları taşıması, 27. maddenin (1) numaralı fıkrasında belirtilen idari yaptırımlardan olması halinde, idari para cezaları ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin olanlarına karşı 01/06/2005 tarihinden sonra yapılacak itirazlarda sulh ceza mahkemelerinin genel görevli kılındığına ve bu nedenle doğan görev uyuşmazlıklarında adli yargı yerinin görevli bulunduğuna karar verilmiştir.
17. Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin karar, 2918 sayılı Kanun’un 12/07/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki 112.maddesi ve 5326 sayılı Kanun uyarınca incelendiğinde, 2918 sayılı Kanun’un, bu Kanun’daki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkilerinin düzenlendiği 112. maddesi uyarınca, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin davaların sulh ceza mahkemelerinin görevine dahil edilmediği ve 5326 sayılı Kanun’un 19. maddesinde, diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için ehliyetin geri alınmasına ilişkin hükümlerin geçici istisnalar içinde sayıldığı dikkate alındığında, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin davalara bakma görevinin idare mahkemesine ait olduğu sonucuna varılmıştır.
18. Uyuşmazlık Mahkemesince, idari para cezası yönünden oluşan olumsuz görev uyuşmazlıklarının çözümünde, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması ve dosya içeriğinden bu kararın idari yargı yerinde dava konusu edildiğinin anlaşılması halinde, idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılarak, idari yargı yerince verilen görevsizlik kararlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
19. Somut olayda, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak sürücü belgesi geri alma tutanağı da düzenlendiği ve idari yargı yerinde dava konusu edildiği anlaşılmış ise de 5326 sayılı Kanun’un “Saklı tutulan hükümler” başlığını taşıyan 19. maddesinde, “diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için, …ehliyetin geri alınması, ... gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır” denilerek, ilgili kanununda, bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklı tutulan,başka bir deyişle, belirtilen istisnalar içinde sayılan yaptırımlardan biri olan ehliyetin geri alınmasına ilişkin hükmün, 12/07/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle, 2918 sayılı Kanun’un 112. maddesindeyapılan değişiklik ile yukarıda belirtilen şekilde yeniden düzenlendiği ve bu karara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği gözetildiğinde, oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümünde, sürücü belgesi geri alma tutanağının iptali istemiyle idari yargı yerinde açılan davanın bir öneminin bulunmadığı, davanın adli yargı yerinde görüleceği açıktır.
20. İncelenen uyuşmazlıkta, uygulanan trafik para cezası ve sürücü belgesi geri alma tutanağının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 12/07/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle 2918 sayılı Kanun’un 112. maddesinde yapılan değişiklik ile maddenin yeniden düzenlendiği ve bu karara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği gibi idari para cezasına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye de yer verilmediği ancak idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak araç trafikten men tutanağı düzenlenerek aracın muhafaza altına alınması kararı da verildiği ve idari yargı yerinde dava konusu edildiğianlaşılmıştır.
21. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesi ve aynı Kanun'un 27. maddesine 5560 sayılı Kanun’la eklenen sekizinci fıkra hükmü bir arada değerlendirildiğinde, 2918 sayılı Kanun uyarınca verilen para cezasına, sürücü belgesi geri alma tutanağına ve aracın muhafaza altına alınması kararınakarşı açılan davanın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
22. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 09/11/2023 tarih ve E. 2023/1644 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,
B. Ankara 5. İdare Mahkemesinin 09/11/2023 tarih ve E. 2023/1644 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE
05/02/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
İletişim Formu
YASAL UYARI
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.