Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Olur? Bilmeniz Gerekenler
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI
Anlaşmalı boşanma davası tarafların aralarındaki evlilik birliğini sonlandırmak için boşanmanın meydana getireceği tüm sonuçlar üzerinde anlaşmaları üzerine açılan boşanma davası türüdür. Tarafların anlaşmalı olarak boşanabilmesi için aralarındaki imzaladıkları anlaşmalı boşanma protokolü ile bir dava dilekçesi hazırlayarak mahkemeye başvurmaları gerekir.
Anlaşmalı boşanma davası,çekişmeli boşanma davasına göre çok daha hızlı ve daha az masraflı olması sebebiyle sık tercih edilen bir yoldur. Ayrıca anlaşmalı boşanma davasında delil sunulmadığı ve tanık da dinlenilmediği için davalar kısa sürede, çoğu zaman ilk ve tek celsede sonuçlandırılmaktadır.
Anlaşmalı Boşanma Davası Şartları - Nasıl Anlaşmalı Boşanabilirim?
Anlaşmalı boşanma davasının şartları Türk Medeni Kanunu’na göre anlaşmalı boşanma şartları şunlardır;
- Evlilik birliği en az 1 yıl sürmüş olmalıdır. 1 yıldan daha kısa süreli evli olan taraflar anlaşmalı boşanma davası açamayacaktır. Sonuç olarak ya 1 yıllık sürenin dolmasını beklemeleri ya da çekişmeli boşanma davası açarak boşanmaları gerekmektedir.
- Eşler birlikte başvurmalı ya da bir eşin açtığı davayı diğeri kabul etmelidir.
- Eşler hakim huzurunda boşanmak istediklerini beyan etmelidir. Anlaşmalı boşanma davasında taraflar duruşmada hazır bulunmak zorundalardır. Taraflar kendilerini avukatla temsil ettirseler dahi duruşmaya katılmak ve boşanmak istediklerini beyan etmek zorundadır. Aksi takdirde boşanma davasının reddi veya çekişmeli boşanma davasına çevrilmesi söz konusu olabilir.
- Boşanmanın nafaka, maddi ve manevi tazminat, mal paylaşımı gibi malî sonuçları ile müşterek çocukların durumuyla ilgili düzenlemeyi hakim uygun bulmalıdır. Gerekirse hakim şartları revize edebilecektir. Boşanmaya hükmedilmesi için tarafların bu değişiklikleri kabul etmesi gerekir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki; boşanma davasının kanunda belirtilen özel sebeplere dayanmaması gerekir. Anlaşmalı boşanma sadece genel boşanma sebeplerinden şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanmalarda söz konusu olabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davası İçin Gerekli Evraklar
Anlaşmalı boşanma davası için gerekli belgeler genel olarak şunlardır;
- Boşanma Dava Dilekçesi
- Dilekçeyi Destekleyen İlgili Delil ve Belgeler
- Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Islak İmzalı Nüshası (Birer nüsha taraflarda bir nüsha da mahkemede bulunur.)
- Tarafların Anlaşma ile Yaptıkları Mal Paylaşımı ve Devir İşlemlerinin Belgeleri
- Tarafların ve varsa müşterek çocuklarının Kimlik Fotokopisi
- Nüfus Kayıt Örneği
- Evlilik Cüzdanı Fotokopisi
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nedir?
Anlaşmalı boşanma protokolü; anlaşmalı boşanma davalarında dava dilekçesine ek olarak sunulması gereken, tarafların aralarında anlaşarak boşanmaya karar verdiklerini gösteren en net belgedir. Anlaşmalı boşanma davasında; boşanmanın ferileri de denen nafaka, müşterek çocuğun velayeti ve çocukla ilişki kurulması, mal paylaşımı gibi hususlarda taraflar arasında bir anlaşmaya varılarak bir anlaşmalı boşanma protokolü imzalanması gerekmektedir.
Özetle taraflar arasında sorun teşkil eden ve edebilecek her türlü mesele açığa kavuşturulmalı ve bunlar üzere hukuka ve ahlaka uygun bir anlaşma sağlanmalıdır. Ayrıca bu protokolün hakim tarafından da uygun bulunması gerekmektedir. Hakim gerekli görmesi durumunda protokolde değişiklik yapabilir. Boşanma kararı verilebilmesi için tarafların bu değişiklikler üzerinde de anlaşmaları gerekir.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Örneği
Anlaşmalı Boşanma Davası Hangi Mahkemede Görülür?
Anlaşmalı boşanma davası bakımından görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise aile konutunun bulunduğu ya da eşlerden birinin oturduğu yerdeki mahkemedir. Dolayısıyla anlaşmalı boşanma davası aile konutunun bulunduğu ya da eşlerden birinin oturduğu yerdeki aile mahkemesinde açılacaktır. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise dava Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılacak ancak asliye hukuk mahkemesi davayı aile mahkemesi sıfatıyla görecektir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Süresi
Anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davalarının aksine çok daha kısa sürmektedir. Tarafların bir ıslak imzalı anlaşmalı boşanma protokolü ve dilekçe ile mahkemeye başvurması üzerine, usuli olarak gerekli şartların sağlandığı görülürse taraflara boşanma davasının duruşma için 15 ila 60 gün arasında bir gün verilir.
Anlaşmalı boşanma protokolü hakim tarafından uygun görülürse, taraflar da duruşmaya katılır ve boşanmak istediklerini açıkça beyan ederlerse anlaşmalı boşanma davası genellikle ilk celsede sonuçlanmaktadır. Akabinde boşanmaya ilişkin kararın gerekçesi de yazılarak gerekçeli karar taraflara tebliğ edilir. Tarafların 2 haftalık üst mahkemeye itiraz süreleri mevcuttur. Tarafların itiraz etmemesi üzerine karar kesinleşir ve boşanma gerçekleşmiş olur. Taraflar süreci hızlandırmak adına istinaf haklarından feragat edebilirler. Böylelikle 2 haftalık süre de beklenilmemiş olur.
Tüm bu süreçleri daha hızlı yürütebilmek adına alanında uzman bir avukattan yardım alınarak tüm süreç ve işlemlerin prosedüre uygun biçimde gerçekleştirilmesi faydalı olacak ve davanın kısa sürede sonuçlandırılmasını sağlayacaktır.
Anlaşmalı Boşanmanın Aşamaları
Anlaşmalı boşanma davasının aşamaları genel olarak şu şekildedir;
- Anlaşmalı boşanma kararı alınır.
- Tercihen bir avukat aracılığıyla anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanır. Protokolde velayet, nafaka, maddi-manevi tazminat, mal paylaşımı vb. konular düzenlenir.
- Protokol taraflarca imzalanır.
- Tercihen bir avukat aracılığıyla dava dilekçesi hazırlanır
- Anlaşmalı boşanma protokolü ve dava dilekçesi ile aile mahkemesine başvurularak dava açılır.
- Duruşma günü istenir ve belirlenir.
- Taraflar duruşma gününde mahkemeye giderler.
- Taraflar boşanma iradelerini bizzat ve açıkça açıklar ve protokoldeki imzalarını ikrar ederler.
- Mahkemece anlaşmalı boşanma protokolü incelenip uygun görülür. Gerekirse değişiklikler yapılır.
- Yapılmışsa değişiklikler taraflarca kabul edilir.
- Mahkeme tarafından anlaşmalı boşanmaya karar verilir.
- Gerekçeli boşanma kararı yazılır. Gerekçeye anlaşmalı boşanma protokolü de eklenmelidir.
- Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilir.
- Tarafların karara karşı 2 haftalık itiraz süresi başlar.
- Taraflar karara itiraz etmemişse kararın kesinleşmesi yapılır.
- Karar kesinleşir ve boşanmanın hüküm ve sonuçları doğar.
- Karar nüfus müdürlüğüne ve gerekli diğer kurumlara gönderilir ve taraflar kimliklerini değiştirebilirler.
Anlaşmalı Boşanmada Boşanmanın Ferileri Ne Demek?
Boşanma davalarında boşanma kararının yanında yargılama sürecinde muhakkak değerlendirilmesi ve üzerine hüküm kurulması gereken birtakım önemli konular söz konusudur. Bu hususlara boşanma davasının ferileri denir. Boşanma davasının ferilerini şu şekilde sıralamak mümkündür;
- Müşterek Çocukların Velayeti
- Çocukla Kişisel İlişki Kurulması
- Nafaka
- Maddi ve Manevi Tazminat
- Mal Paylaşımı
1. Müşterek Çocukların Velayeti: Velayet konusu, boşanmanın gerçekleşmesi ve hükmün kesinleşmesi sonrasında müşterek çocuğun eğitim, bakım, gözetim, barınma vb. ihtiyaçlarından kimin sorumlu olacağı gibi hususları kapsar. Türk hukuku açısından kural olarak ortak velayet söz konusu değildir ancak bu müessesenin mümkün olup olamayacağı tartışmalıdır. Uygulamada anlaşmalı boşanma protokolüne eklenen ortak velayete ilişkin hükmün kimi aile mahkemesi hakimlerince uygun bulunduğu kimi aile mahkemesi hakimlerince de kabul edilmeyerek değiştirildiği görülmektedir. Keza hakim müşterek çocuğun velayeti ile ilgili tarafların anlaştıkları tüm hususları çocuğun yüksek menfaatini gözeterek değiştirmeye de yetkilidir.
2. Çocukla Kişisel İlişki Kurulması: Çocukla kişisel ilişki kurulması hususu, velayet kendisine bırakılmamış olan tarafın müşterek çocuk ile görüşmesine ilişkin olarak protokole eklenmesi gerekli olan unsurlardan birisidir. Çocuğun üstün menfaati gereği boşanma neticesinde çocuğun en çok etkileneceği konulardan biri olan bu husus üzerinde taraflar uygun bir anlaşmaya varmalıdır.
3. Nafaka: Anlaşmalı boşanmada, eşlerin mahkemeye sunmak üzere hazırladığı anlaşmalı boşanma protokolünde nafaka konusu da düzenlenir. Boşanma davası bakımından üç tür nafakadan söz edilebilir; 1) iştirak nafakası, 2) yoksulluk nafakası, 3) tedbir nafakası. Yoksulluk nafakası Kanunda ‘’Boşanma yüzünden yoksulluğu düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir” şeklinde belirtilmiştir. İştirak nafakası ise, müşterek çocuğun bakım, eğitim ve sağlık masrafları gibi masraflarının karşılanmasına yönelik bir nafakadır. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen bu nafaka türü, çocuğun velayetinin kendisine verilmediği tarafın, mali gücü oranında çocuğun bakım masraflarına katılması ile ilgilidir. Mali gücünün olmadığı durumlarda da iştirak nafakası ödenmesine karar verilmeyecektir. Protokolde yoksulluk nafakası istenmemişse, eşlerin bundan feragat ettiği kabul edilir ve dava sonrasında yoksulluk nafakası için dava açma hakkı bulunmayacaktır. Protokolde iştirak nafakası yer almasa bile davadan sonra velayet kendisine verilmiş olan taraf iştirak nafakası dava açabilecek hatta nafakanın kararlaştırılması ve yeterli olmaması halinde de arttırılmasını talep edebilecektir. Tedbir nafakası ise, çekişmeli boşanma davasında hükme bağlanan bir nafaka türü olduğundan anlaşmalı boşanma davalarında söz konusu olmamaktadır.
4. Maddi ve Manevi Tazminat: Boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat, kusuru daha ağır olan eşin, diğer eşe ödeyeceği meblağı ifade eder. Anlaşmalı boşanma davasında maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tarafların kusur durumunun tespiti gerekmemektedir. Taraflar arasında maddi ve manevi tazminat ödenmesi ile söz konusu tazminatın miktarı konusunda anlaşma mevcutsa hakim tazminata hükmedecektir.
5. Mal Paylaşımı: Anlaşmalı boşanma davasında taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde; kişisel eşyaların iadesi, mal rejimine tabi olan taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. kişiler nezdinde bulunan hak ve alacakların paylaşımı, mal rejiminin tasfiyesi, ev eşyalarının paylaşımı, ziynet eşyalarının iadesi, devir, ödeme, ödemelerin taksitlendirilmesi, ödemelerin vadelere bölünmesi, mal rejimine dahil olan malları satışı, satış bedelinin eşler arasında paylaştırılması ve diğer eşin payından mahsup edilmesi vb. gibi konular açıkça, detaylı ve icra edilebilir biçimde düzenlenmelidir. Anlaşmalı boşanma protokolünde "tarafların karşılıklı mal paylaşımı alacakları yoktur" şeklinde genel ifadeler, Yargıtay içtihatlarına göre paylaşımın yapılmış olduğuna dair hüküm teşkil etmemektedir.
Belirtmek gerekir ki anlaşmalı boşanma protokolünde yer verilmesi ve üzerinde anlaşma sağlanılması gerektiği ifade edilen tüm bu hususların hemen hepsinin boşanma davası sonuçlandıktan sonra ayrı davalarda talep edilerek düzenlenmesi de mümkündür. Bununla birlikte tüm bu hususların boşanma kararının ferisi olması nedeniyle anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenerek boşanma davasında hükme bağlanması isabetli olur.
Çekişmeli Boşanma Anlaşmalı Boşanmaya Çevrilebilir Mi?
Çekişmeli olarak açılan ve devam etmekte olan bir boşanma davası; tarafların bizzat anlaşma yönünde beyanda bulunmaları, boşanma ve boşanmanın tüm sonuçları konusunda anlaşmaları ve bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlamaları ve bu çerçevede boşanmayı talep etmeleri durumunda çekişmeli boşanma davası hakimin söz konusu şartları uygun bulması durumunda anlaşmalı boşanma davasına çevrilebilmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Boşanmadan Başka Karar Verilebilir Mi?
Kanunun ilgili hükmüne göre; dava boşanmaya ilişkin olsa dahi ortak hayatın yeniden kurulmasının mümkün gözükmesi durumlarında hakimin takdirine göre boşanma yerine ayrılık kararı verilebilir.
Ayrılık kararı Boşanmanın hüküm ve sonuçlarını doğurmadan, eşlerin yeniden bir araya gelebilme ihtimali olması halinde eşlerin 1 ve 3 yıl arasında ayrı yaşamasına yönelik karardır.
Ancak boşanma davasının anlaşmaya dayanması durumunda boşanma veya ayrılık kararı üzerinde hakimin takdir hakkı söz konusu değildir. Anlaşmalı boşanma protokolünün şartlara uygun olması durumunda hakim boşanmaya karar verecektir.
Neticede anlaşmalı boşanma davasında hakimin boşanma dışında bir karar vermesi söz konusu olmamaktadır.
Anlaşmalı Boşanma İptal Edilebilir Mi?
Taraflardan birinin anlaşmalı boşanma davasında karar verilmeden önce boşanma davasından feragat ettiğini, boşanmaktan vazgeçtiğini belirten bir dilekçeyi mahkemeye sunması veya bunu duruşma sırasında sözlü olarak ifade etmesi durumunda dava çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir. Bu davanın neticesinde hakimin davanın reddine ve evlilik birliğinin devamına, ayrılığa veya boşanmaya karar vermesi mümkündür.
Ayrıca anlaşmalı boşanmda davasında gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde tarafların karara karşı üst mahkemeye itiraz hakkı mevcuttur.
Neticede anlaşmalı boşanma gerçekleşse bile bunun iptali yukarıda belirtilen şekillerde mümkündür.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Avukat Tutmak Zorunlu Mudur?
Türk hukukunda genel olarak bir avukat tutma zorunluluğu yoktur. Dolayısıyla da anlaşmalı boşanma davası için de avukat tutma zorunluluğu söz konusu değildir. Taraflar kendi aralarında hazırlayacakları bir protokol ve dilekçe ile mahkemeye başvurabilirler. Ancak anlaşmalı boşanma protokolünün kanuna ve usulüne uygun biçimde, eksiksiz olarak ve hakim tarafından kabul edilebilir bir biçimde hazırlanması bakımından muhakkak aile hukuku alanında çalışan bir avukattan hukuki yardım alınması gerekir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Avukatlık ve Danışmanlık Ücretleri
Anlaşmalı boşanma davası avukatlık ve danışmanlık ücretleri müvekkil ile avukat arasında somut olayın özelliklerine göre değişkenlik gösterir ve taraflar arasında serbest bir biçimde belirlenmektedir. Bu noktada avukatlar için asgari ücret niteliği gösteren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) önem arz eder. Avukatların bu tarifede belirtilen ücretlerin altında bir ücretle iş alması yasaktır. Bu asgari ücretler davaların karmaşıklığına, mahkemesine, sürecin uzunluğuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Ayrıca avukatlık asgari ücret tarifesi her yıl yenilenir ve güncellenir. Bunun yanında Ankara Barosu Avukatlık Tavsiye Ücret Tablosu mevcuttur. Bu ücret tarifesinin bir öneri niteliği taşıdığı da belirtilmelidir. Avukatlık ücretleri yine avukat ve müvekkil arasında; asgari ücret tarifesi, çalışma saatleri, davaya hazırlık süreci, delil toplama işlemleri, savunma stratejilerinin belirlenmesi, duruşmalar, müvekkil ile iletişim, avukatın deneyimi, uzmanlığı, bulunduğu şehir veya bölge gibi faktörlere bağlı olarak serbest bir şekilde belirlenmektedir.
Önemle belirtmek gerekir ki bu yazıdaki bilgilerin tamamı genel bir bilgilendirme içermekte olup hukuki danışmanlık ve reklam gibi algılanmamalıdır. Yaşanılan her bir olay ve uyuşmazlığın bağımsız biçimde ayrı bir hukuki değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Ayrıca her bir hukuki konu ve meselenin çözümü uzman bilgisi gerektirmektedir. Bu sebeple de karşı karşıya kaldığınız hukuki uyuşmazlıklar ve olaylar için yetkin bir avukattan hukuki danışmanlık almanızı, Yargıya taşınan uyuşmazlıklar açısından da dosyalarınızı yetkin bir avukat aracılığı ile takip etmenizi öneririz. Yukarıdaki makale ile ilgili olarak veya her türlü hukuki destek ve danışmanlık için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
İletişim Formu
YASAL UYARI
Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları bağlamında bilgilendirme amaçlı olup reklam amacı taşımaz. Bu nedenle, haksız rekabet yaratıldığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Ziyaretçiler ve Müvekkillerin, Sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.